Preloader
Yargıtay Kararı Simge

Yargıtay Kararları

Güncellenmiş Yargıtay Kararları
Yargıtay Kararları Banner

İşçilik Alacakları Davası

ÖZET: Öte yandan; teftişte hazırlanan işçi alacak hesap tablosu incelendiğinde, hesaplama sebebinin

“puantaj kayıtlarına göre işçilerin hafta tatili günlerinde yapılan fazla çalışma” şeklinde açıklandığı bu

şekilde ..., .... ve ... yıllarına ait hafta tatili alacağı olarak hesaplanan brüt .....TL.nin işveren

tarafından işçiye ödendiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından fazla çalışma ücret alacağı da

ispatlanamadığına göre; işverence ödenen brüt ....TL’nin, fazla çalışma yerine hesaplanan brüt hafta

tatili alacağından mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile

karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

 

(1475 S. K. m 14) (4857 S. K. m. 17, 41, 47, 57)

Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı

vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik

Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili; davacının davalıya ait işyerinde güvenlik görevlisi olarak 05.05.2010- 06.04.2013

tarihleri arasında aralıksız olarak çalıştığını, iş sözleşmesine haklı bir sebep olmaksızın işverence son

verildiğini ve ödenmeyen işçilik alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları

ile fazla çalışma, yıllık ücretli izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının

davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili; davacının işine karşı ilgisiz ve özensiz davranması sebebiyle iş yerini ve iş güvenliğini

tehlikeye attığını, yapmakla görevli olduğu işleri hatırlatılmasına rağmen yapmama konusunda ısrarcı

olduğunu, 24.08.2012 tarihinde işe geç gelmesi sebebiyle uyarıldığını, verilen görevleri yapmayarak iş

ve işyeri disiplinini bozduğunu, 05.04.2013 tarihinde mesai saati içerisinde ünite yöneticisine bilgi

vermeden izinsiz olarak görevini terk ettiğini, işyerini terk etmesi sebebiyle hakkında tutulan

tutanaklara istinaden iş sözleşmesinin haklı sebeple sonlandırıldığını, ödenmeyen bir alacağı

bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece verilen kısmen kabul kararının davalı tarafça temyizi üzerine;

karar, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 21.06.2018 tarih 2018/7790 esas ve 2018/15596

karar sayılı ilamı ile özetle; her ne kadar fazla çalışma ödeme sebebiyle reddedilmiş ve hafta tatili ve

ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları kabul edilmiş ise de hesaplamanın hatalı olduğu,

8.12.2010-06.04.2013 tarihleri arasında elektronik işe giriş çıkış kayıtlarına göre, 5.5.2010-8.12.2010

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 1 /2

 

tarihleri arasında ise tanık beyanlarına göre sonuca gidilmesi gerektiği, kayıtlara itibar edilmemesinin

hatalı olduğu ve tanık beyanı ile hesaplama yapılan dönemde mahkeme kabulünün aksine fazla çalışma

çıkmadığı, ayda 3 değil 2 hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiği,

sonucuna göre ödenen net 3.288,00 TL’nin önce fazla çalışmadan bakiye miktar kalması halinde hafta

tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağından mahsubu ile sonuca gidilmesi gerektiği

gerekçeleriyle bozulmuş olup mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ve

bilirkişi raporu doğrultusunda, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik

bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine

karar vermek gerekmiştir.

2- Taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağının ispatlanamaması sebebiyle mi yoksa ödeme

sebebiyle mi reddi gerektiği ve buna göre hüküm altına alınması gereken hafta tatili ücreti alacağının

miktarı konularında uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkemece fazla çalışma alacağı işverence yapılan

ödeme sebebiyle reddedilmiş, hafta tatili alacağı ise bilirkişi raporunda hesaplanan miktar

doğrultusunda ve işverence yapılan bakiye ödeme dahi bu kalemden mahsup edilmeden hüküm altına

alınmıştır. Varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir. Bozma sonrası aldırılan bilirkişi

raporunda, tanık beyanlarına göre hesaplama yapılan dönem için davacının ayda iki gün günde 12 saat

1.5 saat ara dinlenme süresi kullanarak günde 3 saat ve böylelikle ayda 6 saat fazla çalışma yaptığı

kabul edilmiş olup yapılan bu hesaplama hatalıdır. Davacının haftanın yedi günü çalıştığı ayın iki

haftasında; haftanın altı günü günde 8 saat 1 saat ara dinlenme süresi kullanarak, haftanın bir günü ise

günde 12 saat 1.5 saat ara dinlenme süresi kullanarak çalıştığı, hafta tatili gününde yapılan 7,5 saatlik

çalışmanın hafta tatili alacak kalemi içerisinde hesaplandığı dikkate alınarak fazla çalışma hesabından

mahsubu yapıldığında, davacının haftalık çalışmasının 45 saat olduğu, dolayısıyla davacının fazla

çalışma yaptığını yöntemince ispatlayamadığı sonucuna varılmaktadır. Açıklanan sebeple, Mahkemece

fazla çalışma alacağının ispatlanamaması sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken davalı işverence

yapılan ödemenin bu alacak kaleminden mahsubu ile ödeme sebebiyle reddine karar verilmesi hatalı

olmuştur.

Öte yandan; teftişte hazırlanan işçi alacak hesap tablosu incelendiğinde, hesaplama sebebinin “puantaj

kayıtlarına göre işçilerin hafta tatili günlerinde yapılan fazla çalışma” şeklinde açıklandığı bu şekilde

2011, 2012 ve 2013 yıllarına ait hafta tatili alacağı olarak hesaplanan brüt 3.288,00 TL.nin işveren

tarafından işçiye ödendiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından fazla çalışma ücret alacağı da

ispatlanamadığına göre; işverence ödenen brüt 3.288,00 TL’nin, fazla çalışma yerine hesaplanan brüt

hafta tatili alacağından mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme

ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan

temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 21.01.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)