Yargıtay Kararı- Hükmün Bozulması- 8. Hukuk Dairesi
26 March 2021 Friday

Yargıtay Kararı- Hükmün Bozulması- 8. Hukuk Dairesi

Davacının kendisinden beklenen tüm çaba ve özeni göstermesine rağmen davalının sağ olup olmadığını tespit edememesi ve bu durumun dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmemesi halinde davanın mirasçılara karşı yürütülmesi gerekmekte iken HMK 124/3 hükmünün göz ardı edilmesi bozma sebebidir.

 

T.C. YARGITAY

8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10588 Karar No: 2020/2955 Karar Tarihi: 03.06.2020

İSTİHKAK DAVASI - DAVANIN ÖLÜ KİŞİ HAKKINDA AÇILMASI HUSUSUNUN MADDİ HATADAN KAYNAKLANDIĞI VEYA TARAF DEĞİŞİKLİĞİ TALEBİNİN DÜRÜSTLÜK KURALINA AYKIRI OLMADIĞI BELİRLENDİĞİ TAKDİRDE DAVANIN MİRASÇILARA YÖNELTİLEBİLECEĞİ - HÜKMÜN BOZULMASI

 

 

 

ÖZET: HMK'nin 124/3. maddesi uyarınca, açılan davada davalının dava tarihinden önce öldüğünün anlaşılması halinde, davanın ölü kişi hakkında açılması hususunun maddi hatadan kaynaklandığı veya taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı belirlendiği takdirde davanın mirasçılara yöneltilmesi mümkündür. Öte yandan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2013/14-612 Esas 2013/1297 Karar sayılı kararında “...davacı kendisinden beklenen tüm çaba, özen ve önlemlere rağmen davalının sağ olup olmadığını tespit edememiş ise, ya da tespit edememe durumu bir yanılgıya dayanıyor ve bu durum açıkça dürüstlük kuralına aykırılık arz etmiyorsa, bu dava ilişkisinde, daha sonra da kendilerine karşı dava açılması muhtemel olan mirasçılara, yani gerçek taraflara karşı davaya devam edilmesi mümkün olmalıdır.” açıklamasına yer verilmiştir. Dosya kapsamından davalı alacaklının dava tarihinden önce öldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklananlar ışığında HMK’nin 124/3. maddesi değerlendirilmeden karar verilmesi doğru değildir.

(2004 S. K. m. 96) (6100 S. K. m. 124) (YHGK 11.09.2013 T. 2013/14-612 E. 2013/1297 K.)

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Ankara 8. İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davacı üçüncü kişi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacı üçüncü kişi vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkili şirketin yetkilisinin borçlunun babası olduğunu, borçlunun 2009 yılında dava dışı ... A.Ş’de ki hisselerini oğluna devrettiğini, ticari faaliyetle bağını fiilen ve hukuken sonlandırdığını, üçüncü kişi ... Temizleme Ltd. Şti. ile hiç bir zaman hukuki ve fiili bağının olmadığını belirterek, davanın kabulünü talep etmiştir.

Davalı alacaklı vekili, müvekkilinin dava tarihinden önce öldüğünü, ölü kişiye karşı dava açılamayacağını, haciz adresinin borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adres olduğunu, takip dosyasındaki tüm hacizlerin borçlunun huzurunda yapıldığını, açılan davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesince, davacı şirketin yetkilisinin borçlunun babası olduğu, haciz sırasında borçlunun hazır bulunduğu, adresin senetlerde belirtilen ve ödeme emrinin tebliğ edilen adres olduğu, borçlunun adreste çalışan olarak bulunmadığı, yapılan işlemlerin alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik danışıklı işlem niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı üçüncü kişi vekili tarafından istinaf edilmiş, istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu, mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96 vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.

6100 sayılı HMK'nin 124. maddesi;
(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.

(2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.

(3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.

(4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” hükmünü içermektedir.

Buna göre, HMK'nin 124/3. maddesi uyarınca, açılan davada davalının dava tarihinden önce öldüğünün anlaşılması halinde, davanın ölü kişi hakkında açılması hususunun maddi hatadan kaynaklandığı veya taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı belirlendiği takdirde davanın mirasçılara yöneltilmesi mümkündür.

Öte yandan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2013/14-612 Esas 2013/1297 Karar sayılı kararında “...davacı kendisinden beklenen tüm çaba, özen ve önlemlere rağmen davalının sağ olup olmadığını tespit edememiş ise, ya da tespit edememe durumu bir yanılgıya dayanıyor ve bu durum açıkça dürüstlük kuralına aykırılık arz etmiyorsa, bu dava ilişkisinde, daha sonra da kendilerine karşı dava açılması muhtemel olan mirasçılara, yani gerçek taraflara karşı davaya devam edilmesi mümkün olmalıdır.” açıklamasına yer verilmiştir.

Dosya kapsamından davalı alacaklının dava tarihinden önce öldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklananlar ışığında HMK’nin 124/3. maddesi değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Sonuç: Yukarıda gösterilen nedenlerle yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (18.) Hukuk Dairesinin 22.12.2016 tarihli ve 2016/181 Esas, 2016/221 Karar sayılı istinaf isteminin esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre şimdilik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HMK'nin 373/1.maddesi gereği kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (18.) Hukuk Dairesine, dosyanın ise İlk Derece Mahkemesi Ankara 8. İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 03.06.2020 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)