Preloader

Makaleler

Avukatlarımızın yayınladığı makaleler
Diğer Makaleler
GALLEYE MÜSTEHAK VAKIF EVLATLIĞININ TESPİTİ VE GALLE ALACAKLARI
GALLEYE MÜSTEHAK VAKIF EVLATLIĞININ TESPİTİ VE GALLE ALACAKLARI Av. Emre Kaçar

GİRİŞ

Vakıf, gerçek ve tüzel kişi veya kişilerin belirli bir mülk ve hakla belirli ve sürekli bir amaca tahsis edilmesi ile oluşan müessesedir. Mütevelli heyeti olmaması nedeniyle Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından idare edilen vakıflara mazbut vakıf, mütevelli heyeti tarafından yönetilmeye devam edilen vakıflara ise mülhak vakıf denilmektedir. 

Vakıf tesisi için vakfın bir akarının olması gerekir. Parasal değeri olmayan şeylerin vakfedilmesi istisnadır. Vakfa tahsis edilen paranın nemalandırılmasından elde edilen geliri/faizi, vakfın taşınır veya taşınmaz malının kiraya verilmesi yoluyla elde edilen kira geliri, vakfa ait iktisadi işletmelerin gelirleri gibi gelirler vakfın başlıca gelir kaynaklarıdır. Galle kavramı da tüm bu kalemlerin tabii ve hukuki semerelerini kapsamaktadır.

Vakıf senedi, vakfın anayasası niteliğinde bir belgedir. Vakfın malvarlıkları, vakıftan kimlerin yararlanacağı ve kimler tarafından yönetileceğinin vakıf senedinde belirtilmektedir. Gallenin ne şekilde kullanılacağına ilişkin kaideler de vakıf senedinde yer almaktadır. Gallenin dağıtımı mutlaka vakıf senedinde belirlenen şekilde yapılmalıdır. 

Vakıf evladı olan kişilerin vakıftan yararlanabileceği prensip itibariyle kabul edilse bile bu kural her vakıf evladı olanın galle hak edeceği anlamına gelmez. Nitekim galle fazlası ancak vakfedenin vakfiyede belirttiği şartlara haiz olan vakıf evlatları arasında paylaştırılır. 

GALLEYE MÜSTEHAK VAKIF EVLATLIĞININ TESPİTİ 

Vakıf evlatlarının yararlanması amacıyla kurulan mazbut ve mülhak vakıflarda, vakfedenin soyundan olduğunu iddia eden kişinin, vakıf evladı olduğunu tespit ettirmek ve vakfiyedeki şartlara göre vakıf gelirinden yararlanmak amacıyla açtığı dava “galleye müstehak vakıf evlatlığının tespiti” davasıdır. 

Galleye müstehikliğin tespiti davasında davacı, vakıf evladı olduğunu, vakfiyede yer alan şartları taşıdığını, bu sebeple galle fazlası üzerinde hakkı bulunduğunu iddia ve mahkemeden bunun tespitini talep eden kimsedir. Davalı ise, zürri nitelikteki vakfın mazbut veya mülhak vakıf olmasına göre değişir. Mazbut vakıflarda Vakıflar Genel Müdürlüğü davalı olarak gösterilir. Zira bu tür vakıflar, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilip temsil edilir. Buna karşılık mülhak vakıflarda 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 76. Maddesi gereği vakıf yönetimi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü birlikte davalı olarak gösterilmelidir çünkü galleye müstehikliğin tespiti davası, aslında “intifa hakkı” iddiasına dayanır. Burada intifa hakkıyla kastedilen şey galle fazlasıdır. 

Galleye müstehak vakıf evladı olunduğunun tespiti davasında yetkili mahkeme, vakfın bulunduğu yerdeki mahkeme; görevli mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemesidir. Ancak mazbut vakıflar Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilmekte olduğundan, mazbut vakıf söz konusu olduğunda yetkili mahkeme Ankara Mahkemeleridir. Bununla birlikte, mazbut vakfın bulunduğu yerin bağlı olduğu Vakıflar Bölge Müdürlüğüne de Vakıflar Genel Müdürlüğü adına husumet yöneltilebilir. Dolayısıyla mazbut vakıflar bakımından Ankara’da dava açılabileceği gibi, ilgili Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün bulunduğu yerde de dava açılması mümkündür. 

İlk derece mahkemesi tarafından galleye müstehak vakıf evlatlığı tespit edilen kişilerin paylarına düşen galle alacağı, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 56. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ödenmektedir. 

Galleye müstehak vakıf evlatlığının tespiti davasında ilk olarak davacı ya da davacılar ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile bir soybağının mevcut olup olmadığıdır. Eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartları davacı ya da davacıların taşıyıp taşımadığının araştırılması gerekir. 

Bir vakfın evladı olunabilmesi için vakfın kurucusuna kadar soy bağının götürülmesi zorunlu olmayıp, daha önceden kesinleşmiş mahkeme kararı ile evlat olduğuna karar verilen kişilerle veya 1943 tarihli Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararına görev tevliyeti evlada bırakılan vakıflarda mütevellilik yapan kişilerle kanbağı ilişkisinin kurulması yeterlidir.

Vakıf evladı olduğu kesinleşmiş mahkeme kararıyla tespit edilmiş olanların çocuklarının da vakıf evladı olduklarına dair kesinleşmiş bir mahkeme kararı sunması zorunluluğu bulunmaktadır. (Vakıflar Yönetmeliği’nin 53/2 hükmü yürürlükten kaldırıldığından 19/01/2013 tarihi itibariyle herkesin işbu tespit hükmünü sunması gerekmektedir.)

Ayrıca belirtmek gerekir ki kesinleşmiş mahkeme ilamı olmaksızın galle ödemesi almış olmak, galle fazlasına müstehak vakıf evlatlığını kanıtlamak için tek başına yeterli değildir. 

VAKIF SENEDİNDE BULUNABİLECEK ÖZELLİK ARZ EDEN DURUMLAR

Yukarıda da belirttiğimiz gibi gallenin vakıf senedinde belirtilen şekilde dağıtılması zorunludur. Galle alacağından yararlanmak için vakıf evladı olmak yeterli olmayıp vakıf senedinde belirtilen şartların da mutlaka taşınması gerekmektedir. Eğer vakfiyede; aşağıda belirtilen hususlar mevcutsa bu hususlar uyarınca gallenin dağıtılması gerekmekte olup yalnızca soybağının kurulması yeterli olmayacaktır.

    • Galle bazı kişilere tahsis edilmiş fakat kime hangi oranda pay verileceği belirtilmemişse, galle bunlar arasında eşit dağıtılır. 
    • Vakıf, vakfiyede, galleden yararlanacaklardan birinin hissesini açıkça belirtmiş fakat diğerlerinin hissesi hususunda belirtme yapmamışsa belirtilen kişiye ilgili pay verildikten sonra geriye kalan tutar diğerleri arasında eşit paylaştırılır.
    • Vakfiyede galleden yararlanacaklar ismen zikredilmişse galle fazlası üzerinde sadece vakfiyede ismi geçenler hak talebinde bulunabilir. Bunların dışında bir kimse, vakıf evladı olsa dahi galle fazlasından pay kazanamaz. İsmi zikredilen kimse/kimseler öldüğünde ise payı fakirlere kalır.
    • Vakfiyede yer alan iki şartın birbiriyle çelişmesi ve bunların aynı anda tatbikinin imkansız olması durumunda ikinci şart öncekini hükümsüz kılar. Vakıfın iradesi son beyanına göre tespit edilir. 
    • Vakıfın beyanlarının mefhum-ı muhalifi ile yorumlanması caizdir. 
    • Vakıf, galle üzerinde hak sahipliği açısından batın tertibi (kuşak/nesil sırası) düzenleyebilir. Bu düzenleme vakfiyelerde “batnen bade batnın” veya “el’akrebü fel’akreb” şeklinde ifade edilir. Vakfiyede batın tertibinin öngörülmüş olması durumunda, üst nesilde bir kimse hayatta iken alt nesilden biri galle fazlasından pay alamaz. 
    • Vakfiyede, “vakfımın gallesini veledime şart eyledim” şeklinde denilerek veled sözcüğü bir kez kullanılmışsa, vakıfın sadece çocukları galle fazlasından pay alır. 
    • Vakıfın gallesini veledine şart eyleyen vakıfın çocuğu yok, fakat torunu varsa, galle torunlarına eşit dağıtılır. Torunlarının altsoyu ise galleden pay alamaz. Vakıfın çocuğu dünyaya gelirse bu andan sonraki galle çocuğuna tahsis edilir. 
    • Vakfiyede “vakfımın gallesini veledime ve veledi veledime şart eyledim” denilerek veled sözcüğü iki kez kullanılmışsa, galleden yararlananlar, vakıfın birinci ve ikinci nesil altsoyu ile sınırlandırılmış demektir. 
    • Vakfiyede “vakfımın gallesini veledime, veledimin veledine onu veledine şart eyledim” denilerek veled sözcüğü üç kez kullanılmışsa galle fazlasından sadece üç nesil değil, bütün nesiller yararlanır.
    • Vakfiyede “vakfımın gallesini evladıma şart eyledim” denilerek evlat kelimesi bir kez zikredilmişse, galle, kural olarak vâkıfın yalnızca çocuklarına kalır. Bu durumda, vâkıfın torunlarından itibaren altsoyu galle fazlasına hak kazanmaz. Vâkıfın çocuklarının tamamının ölümü sonrasında galle fakirlere kalır. Ancak vâkıfın, “gallemi, neslen badeneslin evladıma şart eyledim” ifadesini kullanması durumunda, evlat kelimesi bir kez zikredilmiş olmasına rağmen, vakıfın çocukları ile birlikte ikinci derece evladı (ahfadı) da galleye hak kazanır. 
    • Vakfiyede “vakfımın gallesini evladıma ve evlad-ı evladıma şart eyledim” denilmek suretiyle evlat lafzı iki kez zikredilmişse, galle fazlasından bütün nesiller yararlanır. Bu koşulda, üçüncü ve sonraki nesiller dahi galleye müstehak evlattırlar ve galleden pay alırlar.
    • Vakfiyede geçen “nesil”, “zürriyet” ve “aşiret” ifadeleri aynı manaya sahiptir. Vâkıf, gellenin nesline, zürriyetine veya aşiretine tahsis edilmesini şart koşmuşsa, galleden bütün nesiller yararlanır. Bu durumda, vâkıfın altsoyu galleden eşit pay alır.
    • Vâkıf, vakfiyede “gallenin akıbine tahsisini” öngörmüş olabilir. Akıb, bir kimsenin çocukları ile erkek çocuklarının altsoyunu ifade eder. Bu durumda, galleden, vâkıfın çocuklarının yanında yalnızca erkek çocuklarının altsoyu faydalanabilir. Vâkıfın kız çocuğunun altsoyu galleden pay alamaz.

GALLE ALACAĞI ÖDENMESİ TALEBİ VE USULÜ

Galleye hak kazanmak için birinci koşul vakfiye belgesinde şartları taşıyan vakıf evladı olmak, ikinci koşul ise vakfın galle fazlasının olmasıdır. 

İlk derece mahkemesi tarafından galleye müstehak vakıf evlatlığı tespit edilen kişilerin paylarına düşen galle alacağı, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 56. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ödenmektedir. 

5237 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 75. Maddesi uyarınca ihdas edilen Vakıflar Yönetmeliği’nin 3/1-f maddesinde, galle fazlası; “Mazbut ve mülhak vakıflarda, hayrat ve akarlarının onarımından ve vakfiyelerindeki hayrat hizmetlerinin ifasından sonra kalan miktarı ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. 

Vakıflar Yönetmeliğinin 53. Maddesi uyarınca vakıf evlatları veya ilgilileri, alakadarı olduğu mülhak vakıf yöneticisine, Genel Müdürlükçe temsilen yönetilen mülhak vakıflarda ilgili Bölge Müdürlüğüne dilekçeyle, mazbut vakıflarda ise ilgili Bölge Müdürlüğüne dilekçe vererek veya Genel Müdürlüğün internet sitesindeki online başvurular kısmında yer alan galle fazlası talep forumun doldurulması şeklinde, vakfiye şartı gereği vakıf evladı veya ilgilisi olduğunu ve galle fazlası almaya hak kazandığını gösteren mahkeme kararı ile başvuruda bulunarak kendisine galle fazlası ödenmesini talep edebilir. Başvuru yapan kişinin galleye müstehak vakıf evladı olduğu hususu mahkeme kararı ile tespit edilmedikçe ve bu tespit kararı kesinleşmedikçe, galle fazlasından ödeme yapılmaz. 

Galle fazlasının her yıl için ayrı ayrı olarak yalnızca o yıl için hak kazanan vakıf evlatları arasında paylaştırılarak ödenmesi esastır. Vakıflar Yönetmeliğinin 55. Maddesi uyarınca vakıf evladı veya ilgililerinin galle fazlasını almaya hak kazandıkları tarih ilk derece mahkemesi karar tarihi olup, galle fazlasına ilişkin ödeme mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra yapılır. Galle fazlası mazbut vakıflarda Genel Müdürlük onayından, mülhak vakıflarda ise kesin hesabın tasdikinden sonra 15 gün içerisinde yıllık olarak ödenir. 

Galle fazlası Vakıflar Yönetmeliği’nin 54. maddesi uyarınca, vakfın ilgili yıla ait gayri safi gelirlerinden %15 ihtiyat akçesi, hayır şartı giderleri, yönetim ve temsil payı, tevliyet ücreti ile vakıf için yapılan diğer giderler düştükten sonra kalan miktardır. Mazbut vakıflarda galle hesabına ilişkin olarak 6111 sayılı Kanun’un 208. Maddesi ile 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 7. Maddesine beşinci fıkra hükmü eklenmiştir. Bu hükme göre, mazbut vakıflarda galle fazlası, galleye müstehikliğin tespiti kararının kesinleşmesinden itibaren geriye dönük olarak vakfın son beş yıllık malvarlığı, gelirleri ve giderleri dikkate alınarak hesaplanır. 

Vakıflar Yönetmeliğinin yürürlüğünden önce galle üzerinde hak sahibi olanlara ne şekilde ödeme yapılacağı Vakıflarda İntifa Haklarının Ne Suretle Tespit ve İta Edileceği Hakkında 17/07/1936 tarihli Vakıflar Nizamnamesi’ne ek 23/12/1937 tarih 2/7898 sayılı Tüzük ile belirlenmiş olup bu hususta Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2008/2169 E., 2008/4313 K., 14/04/2008 tarihli kararı bulunmaktadır. İşbu kararda; Vakıflarda İntifa Haklarının ne suretle tespit ve ita edileceği hakkında 17/07/1936 tarihli Vakıflar Nizamnamesi’ne ek 23/12/1937 tarih ve 2/7898 sayılı Tüzüğün 30/07/1987 tarihli Tüzükle değişik 5. Maddesinin (c) fıkrasında; vakıf gelirlerinden masraflar çıktıktan sonra kalacak fazlanın alakalılara tahsis edileceği belirtildikten sonra 6. Maddesinde bu tahsisin ne şekilde yapılacağı düzenlenerek vakfiyesinde vakıf taşınmazlarının bakım ve onarım şartı bulunan vakıfların gayrisafi gelirlerinden her yıl %10 oranında ihtiyat akçesi ayrılarak taşınmazların bakım ve onarımlarının yapılacağı, bu oranın vakıfların malvarlığına göre Vakıflar Meclisi kararıyla artırılabileceği, vakıfların yıllık gayrisafi gelir tahsilatından %20 oranında yönetim ve temsil gideri karşılığı alınarak Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçesine gelir yazılacağı, bu vakıfların gerçekleşen yıllık gayrisafi gelir tahsilatından vakıf için yapılan giderler ve vakfiye şartı gereği yapılan her türlü harcamalar çıkarıldıktan sonra vakıf evlatlarına ve ilgililerine ödenecek intifa hakkının belirleneceği ve bunun doğduğu mali yılı izleyen ilk altı ay içinde vakıf evladı veya ilgilisi olduğunu mali yılın birinci ayında belgeleyenlere yıllık olarak ödeneceği, 7. Maddesinde ise vakıf için belirlenen gelir fazlası (intifa hakları) vakfiye şartı gereği vakıf evladı veya ilgilisi olduğunu ve galleye hak kazandığını kesinleşen mahkeme kararıyla ispat edenlere ve onların evladına Vakıf mazbut vakıf ise Vakıflar Genel Müdürlüğü, mülhak ise mütevelli tarafından ödeneceğinin öngörüldüğü belirtilmiştir. 

SONUÇ

Galle, vakfa tahsis edilen paranın nemalandırılmasından elde edilen gelir/faiz, vakfın taşınır veya taşınmaz malının kiraya verilmesi yoluyla elde edilen kira geliri, vakfa ait iktisadi işletmelerin gelirleri gibi gelirlerin tamamına verilen isimdir. Belirtilen bu galleden vakıf evlatları yararlanabilmektedir. Ancak galleye hak kazanmak için öncelikle vakıf senedinde belirtilen şartları taşıyan vakıf evladı olunması ve aynı zamanda vakfın galle fazlasının olması gerekmektedir. Vakıf evladı olduğunu ispatlayan kişi vakıf senedindeki şartları da taşıyorsa ve vakfın galle fazlası bulunuyorsa bu galleden yararlanabilecektir. 

Av. Emre KAÇAR