Mahkeme kararlarının icrasının sağlıklı bir şekilde yerine getirilmesi, hükmün infazının kolaylaştırılması, hukuki güvenliğin sağlanması ve toplumsal barışın korunması bakımından tavzih ve tashihi kurumu önemli bir fonksiyona sahiptir.
Bu kapsamda hükmün tavzihi hükmün icrası sırasında meydana gelebilecek tereddütleri önlemek adına hükümde meydana gelen belirsizlik veya çelişkinin giderilmesini amaçlarken hükmün tashihi ise hükümde meydana gelen yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların düzeltilmesini amaçlayan kurumlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Medeni yargılama hukuku anlamında tavzih bir hükmün müphem bulunması veya açıklıkla anlaşılmaz (gayri vazıh) ve çelişik (mütenakız) fıkraları taşıması durumunda hükümdeki gerçek anlamın meydana çıkarılması amacıyla başvurulan yasal bir yoldur.1Yargıtay kararlarında tavzihin amacı benzer şekilde ifade edilmektedir;
“Tavzih yalnız, hükmün manalarındaki müphemiyeti ve vuzuhsuzluğu ve tenakuzu gidermek için kabul olunmuştur”.
“Tavzihten amaç hükümdeki hakiki mananın ortaya çıkarılmasıdır”
Hükmün tavzihi, yargılama faaliyeti neticesinde verilen hükmün yeterince açık olmaması veya icrasında tereddüt uyandırması yahut birbirine aykırı fıkralar içermesi durumlarında, taraflara kanun yollarına başvurmalarına gerek kalmaksızın hükmü veren mahkemeye başvurarak, hükümde meydana gelen belirsizlik veya çelişkinin giderilmesi imkânı veren bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır. Hükmün tavzihi aynı zamanda hükmü veren mahkemeye de hükümdeki gerçek amacı ve iradeyi açıklama olanağı yaratmaktadır.Tavzih yoluna başvurmak için hükmün kesinleşmesini beklemeye gerek yoktur. Kesinleşmemiş olan kararlar hakkında da tavzih istenebilir. Fakat, tavzih talebinde bulunmakla kanun yolu süresinin işlemesi durmaz.
Hükmün tavzihi usulü HMK’nın 306. maddesinde düzenlenmiştir. Hükmün tavzihi ilgili kararı veren mahkemeden istenir. Hükmün tavzihini istemek bir süreye tabi değildir. Taraflarca hükmün icrası tamamlanana kadar tavzih istenebilir. Mahkeme yalnız tavzih edebilir, tavzih adı altında hükmü değiştiremez. Yalnızca tavzihe konu hükme ilişkin inceleme yapılır, kararın esasına girilmez.
Mahkeme kararlarında olduğu gibi hakem (Tahkim mahkemesi) kararları hakkında da tavzihe başvurulabilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 437’nci maddesinde tavzih usulüne yer verilmiştir. Maddeye göre önceden daha farklı bir süre öngörülmemişse, taraflardan her biri hakem kararının kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde, karşı tarafa haber vermek şartıyla, hakem veya hakem kuruluna başvurarak karara ilişkin belirli bir konunun yahut kararın bir bölümünün tavzihini isteyebilir. Tavzih kararı taraflara bildirilir ve hakem kararının bir parçasını oluşturur (HMK m. 437/5).
Hükmün tashihi ise dikkatsizlik ve özensizlik sonucu hükümde meydana gelen yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların düzeltilmesi için getirilmiş bir kurumdur. Hükmün tavzihi ile tashihi birbirinden farklı iki kurum olmasına rağmen her ikisi açısından temelde ulaşılmak istenen amaç hükmün infazının kolaylaştırılmasıdır. Tashih kelime anlamı itibariyle düzeltme işi demektir.4 Hükmün tashihi yoluyla amaçlanan, dikkatsizlik ve özensizlik sonucu hükümde meydana gelen maddi hataların düzeltilmesi ve böylece hükmün icrasının kolaylaştırılmasını sağlamaktır.
Hakem kararlarına karşı tavzih yoluna başvurulabileceği gibi tashihi de istenebilir.
Yargıtay kararlarından ve öğretideki görüşlerden yola çıkarak hükmün tavzih ve tashihi konusunda şunların yapılamayacağı söylenebilir;
- Tashih-tavzih bahanesiyle hükmün niteliği değiştirilemez,
- Tashihle- tavzihle davalı taraf değiştirilemez,
- Tashihle- tavzihle tarafların kazanmış olduğu haklar veya taraflara yüklenen borçlar değiştirilemez.
- Yargılama sırasında unutulan bir unsur veya sonradan ileri sürülen talep sonradan tashih-tavzih yoluyla hükme eklenemez.
Hükmün tavzihi gibi hükmün tashihi de bir kanun yolu değildir. Tashih ile hüküm iptal edilmez ve değiştirilmez, yalnız hükümdeki maddi hatalar düzeltilir. Tavzihte olduğu gibi hükmün tashihi de bir hukuki çaredir.
AV. YELİZ ÖZKAN